Sanatçı, 1967 yılında Hacıbektaş’ta doğdu. Aslen Hacıbektaş’ın Topayın Köyü’ndendir. İlkokul, Ortaokul ve Lise öğretimini Hacıbektaş’ta tamamladı. 1993 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Pratisyen Hekim olarak mecburi hizmetini Tokat’ta tamamladıktan sonra halen Eskişehir’de hekimlik görevini sürdürmektedir.
“Adımı bu şehirde kütüğe yazdırdı babam. Annem ilk sözcükleri burada öğretti. Görmeyi, yürümeyi, okumayı, yazmayı, sevmeyi, sevilmeyi burada öğrendim. Emeği, yoldaşlığı, öğretmenleri, okulu, sınıfı, ırgatları, buğday tarlalarını, şarabı burada sevdim. Hacıbektaş her zaman emeğin, kardeşliğin, bilgeliğin şehri oldu. Çağından öncesine de sonrasına da ışık oldu. Şiir oldu, inanç oldu, aşk oldu, saz oldu, semah oldu.”
ÖZKAVAK, şiir yazmaya babasının teşviki ve yönlendirmesiyle daha ilkokul günlerinde başlamıştır. Hacıbektaş okullarındaki öğretim hayatı boyunca şiire karşı duyduğu ilgi öğretmenlerinin dikkatini çekmiş, ortaokul ve lise de duvar gazetelerinde çıkan şiirleri giderek yerel ve ulusal dergilerde yayınlanmaya başlamıştır.
“Kökleri asırların derinliklerine uzanan, her gün oralardan yeniden beslenerek yeşillenen, kızıllaşan dallarıyla gökyüzünün bütün renklerine dokunan Karadut Ağacı gibidir Hacıbektaş. Doğduğum, büyüdüğüm sevdiğim bu topraklara özlemin yanı sıra, Hacı Bektaş Veli’nin Kadıncık Ana’nın, Balım Sultan’ın, Kalender Şah’ın, Bektaş Efendi’nin ve diğer yüzlercesinin kimliklerini, tarihsel süreçte durdukları yerleri daha iyi öğrendim. Çocukluğumun dindar yaşlılarının, haklının ve doğrunun yanından ayrılmayan, her türlü baskıya, zorbalığa başkaldıran gerçek birer halk önderi olduklarını öğrendikçe bu büyük birikimin şiirini yazabilmek için yola çıktım.”
Şairin üniversite yıllarında yazma süreci biraz yavaşlasa da şiirden hiç kopmadı. Eskişehir’de çalışmaya başladıktan sonra şiir çalışmalarını hızlandıran ÖZKAVAK, ilk kitabını “Başka Şiir Lazım” adıyla yayınladı. İkinci kitabı “Dizelerden Vizöre Hacıbektaş” doğduğu yaşadığı topraklara bir selam, bir özlem olarak 2020 yılının ağustos ayında fotoğraf sanatçısı Ö. Asaf Tosun’un fotoğrafladığı kolektif bir eser olarak yayınlandı. Şair, yeni kitap çalışmalarını sürdürmektedir.
SERÇEŞME
İlk cemresidir aşk ülkesinin
vahşi köpükleriyle bir pınarın gözesinde
kaç kızgın gök geçerek kaç gez ölerek
ela gözlü bir güvercindir
eli gülistan dili lal
su çırpınır gün uyanır
yaşlı bir taş gibi kibirsiz
toprak gibi aziz
iğde kokulu bir rızalık şehridir
hayal meyal kokar
dört kapısı da açılır yüzümüze
yetmiş iki milletlik memleket
gök yüzü de yerdüzü de herkesin
aşıkların şehri ışıkların şehri
altın anahtar olsan açamadığın
saraylar kuramadığın
aç açık kalmadığın yalnızlık bilmediğin
kardeşliğin şehri
“Şiirlerinde öncelikle insanı, kendi yaşamı ve çevresi üzerinden işleyip evrensel konulara ulaşmaya çalışan Şair, yaşadığı çağın sorunlarını özellikle memleket sevgisini ön planda tutmaktadır. Şairin aşk, tutku, özlem konularında da kendine özgü bir dili olduğu şiirlerinde görülmektedir.”
HACIBEKTAŞ İÇİN ÜÇLEME
Hacıbektaş dediğin üç ser;
biri abdal
biri derviş
biri rençber
Hacıbektaş dediğin üç mahalle;
Bala gök küredir, türküsüdür
Savat yağmurdur, büyütür
Zir yer küredir, ekmeğidir şehrin
Hacıbektaş dediğin üç hikaye;
toprağı ekindir ekenlere
göğü güvercindir erenlere
değirmeni yeldir bilenlere
Hacıbektaş dediğin üç kazan kaynar;
biri der ki aç kalmasın barışalım
biri der ki açık kalmasın barışalım
biri der ki kimsesiz kalmasın sarılalım
Hacıbektaş dediğin;
eli pirimin elinde
üç yanı düşlerle çevrili bir ülkedir
şehrim şiirlerin en güzel şehridir
ve ben; ilk burada duydum sesimi annemin
babamı ilk burada gördüm
dünyanın en güzel kelimelerini
sana buradan söyledim
Birtürk ÖZKAVAK, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi ve Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından 2021 yılında Uğur MUMCU Ödülüne Sağlık alanında layık görüldü.