11 Mart 1925 tarihinde Aydın’da doğan ve 21 Haziran 2010 tarihinde İstanbul’da Hakka yürüyen İlhan SELÇUK, vasiyeti üzerine Çilehane’de “İz Bırakan Aydınlar Mezarlığı”nda sırlandı (defnedildi). İlhan SELÇUK için önce Belediye Meydanı’nda bir tören düzenlendi. Daha sonra Çilehane’de yine Alevi-Bektaşi erkanına göre düzenlenen cenaze töreniyle birlikte “AYDINIMIZ” sonsuzluğa uğurlandı.
“İlhan SELÇUK, 16 Ağustos 2002 tarihinde düzenlenen Hacı Bektaş Veli’yi Anma, Kültür ve Sanat Etkinlikleri’nde Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Dödülü’ne layık görülmüştür.”
İlhan SELÇUK’un babası Mehmet Kasım Selçuk, annesi Hikmet Selçuk’tur. Asker olan babasının görevi sebebiyle çocukluğunda Türkiye’nin birçok değişik yerinde bulundu. Karikatürist Turhan Selçuk’un ve Mengü Ertel’in eşi Ülfet Ertel’in kardeşidir. En büyük abileri Orhan ise Harp Okulu’nda okurken vefat etmiştir. İlhan Selçuk, 1950’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Bir süre serbest avukat olarak çalıştıktan sonra önce yayıncılığa sonra da gazeteciliğe yöneldi. Kardeşi Turhan Selçuk’la birlikte 41 Buçuk (1952) ve Dolmuş (1956), Aziz Nesin ve Turhan Selçuk’la birlikte Karikatür (1958) adlı mizah dergilerini çıkardı. Karikatür dergisi, sonradan Semih Balcıoğlu’nun Taş adlı mizah dergisiyle birleşerek Taş-Karikatür adını aldı.
İlk yazıları 1952 yılında 41 Buçuk dergisinde çıkan Selçuk, 1961’den itibaren gazeteciliğe başlayarak Yeni İstanbul, Akşam, Tanin ve Vatan gazetelerinde fıkra yazarlığı yaptı. Nadir Nadi’nin çağrısı üzerine 1963’te girdiği Cumhuriyet’teki “Pencere” adlı köşesindeki yazılarını ölümüne kadar sürdürdü. Tarih, edebiyat ve sanat üzerine de yazılar kaleme aldı. 1960’tan sonra Yön ve Kitaplar dergilerinde yazılar yazdı. Anadolu’nun birçok yerinde aydınlanma öncelikli olmak üzere çeşitli konularda konferanslar verdi.
İlhan SELÇUK, yazılarından, düşüncelerinden dolayı birçok kez tutuklandı. 12 Mart 1971’de ihtilalci cuntaya katıldığı; 12 Eylül 1980 darbesinden sonra da komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla bir süre tutuklu kaldı. 2009 yılında Ergenekon davasından gözaltına alınıp sorgulandı.
“Hacıbektaş’ta verdiği bir konferansta kendisinin Hacı Bektaş Veli’nin ışığına vasiyet edilmesini istedi.”
“İlhan SELÇUK, 1991 yılından ölümüne kadar Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarlığını yaptı. “
1991 yılında Nadir Nadi’nin ölümünden sonra Cumhuriyet’in yayın politikası nedeniyle başlayan tartışmalar sonucunda bir grup yazar ve çalışanla beraber gazeteden ayrıldı. Nisan 1992’de yeni bir yayın kurulu oluşturulmasıyla Cumhuriyet gazetesine geri döndü. İlhan SELÇUK, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı (TİHAK) kurucu üyesidir. 1997 Sertel Demokrasi Ödülü’ne layık görülmüştür. Yazarın, 1995 yılında yapılan heykeli, İstanbul-Kadıköy’deki Özgürlük Parkı’nda bulunmaktadır.
Eserleri:
- Uzak Komşu Rusya’dan Gezi Notları (1967) – Gezi notları
- Mustafa Kemal’in Saati (1969) – Belgesel yazılar
- Yüzbaşı Selahattin’in Romanı (2 cilt, 1973/1975) – Roman
- Güzel Amerikalı (1976) – Gezi notları
- Sovyetler, İran, Amerika İzlenimleri (1976) – Gezi notları
- Yeni Krallar, Yeni Soytarılar (1976) – Belgesel yazılar
- Atatürkçülüğün Alfabesi
- Ağlamak ve Gülmek (1982) – Belgesel yazılar
- Düşünüyorum Öyleyse Vurun (1984) – Belgesel yazılar
- Görülmüştür (1986) – Belgesel yazılar
- Ziverbey Köşkü (1987) – 12 Mart dönemi tutukluluğu anıları
- Japon Gülü (1988) – Deneme
- Enel Hakk’ın Hakkı – Cumhuriyet gazetesinde çıkmış, Alevi-Sünni konularında yazılmış çarpıcı yazıları içermektedir.
- İskele Sancak Sol – Sağ – Şeriat (1996)
İlhan SELÇUK’un en önemli eserlerinde birisi olan Yüzbaşı Selahattin’in Romanı, Çanakkale, Balkan, 1. Dünya ve Kurtuluş Savaşlarında savaşmış olan Selahattin Yurtoğlu’nun anılarının derlenmesiyle oluşmuştur.”
“Bugün dünyanın her yanında bunalım; eşitsizlikten, adaletsizlikten ve sömürüden üremektedir. Çağdaş insan bu gerçeği bildiği için yeryüzünün bunalımına şaşmaz; tersine bugün dünyada bunalım olmasaydı mutluluğumuz derinleşir; umutsuzluğumuz yoğunlaşırdı. Oysa ilerici insanın umudu gerçekçilikten kaynaklanmakta, savaşımına güç vermekte, mutluluğunun gerekçesini yaratmaktadır.” (İlhan SELÇUK, Düşünüyorum Öyleyse Vurun)
“Hacıbektaş Belediye Başkanlığı tarafından her ölüm yıldönümünde Çilehane’de mezarı başında İlhan SELÇUK’u Anma Günü yapılmaktadır. 21 Haziran hafta içine denk geldiği zamanlarda Anma Günü, aynı gün değil bazen hafta sonu Turhan SELÇUK&İlhan Selçuk’u Anma Günü olarak düzenlenmektedir.”