Yarmadan elde edilmiş olan düğ tanecikleri suyun yüzeyine çıkmaya çalıştığı için çorbanın adı, “Pıt pıtı”  olarak bilinir olmuştur.  Hacı Bektaş Veli Dergahı zamanında Aş Evi’nde “Açlık Çorbası” isminde bir çorba yapılırmış. Pıt Pıtı çorbasının, Açlık Çorbası olma ihtimali oldukça yüksektir.

“Odamıza gelmemiz akabinde tayınımızı getirdiler: Çokça ekmek ile açlık çorbası ve bulgur pilavı. Tekkeye gelen ziyaretçilere akşam sabah böyle tayın veriliyordu.” (Hacı Bektaş’a Bir Seyahat” Karamanlıca bir Nevşehir Salnamesi,1914 yılı.)

Pıt Pıtı çorbası düğden ( çekilmiş bulgur) yapıldığı gibi dövülmüş buğday (yarma) dan da yapılır. Yarma, en küçük haline gelinceye kadar çekilir.  Sonra bir kase çekilmiş yarma ya da düğ, üzerindeki unu çıkıncaya kadar yıkanır. Sonra bir tencere içine konulan su ile birlikte kaynatılır. Daha sonra bir tavada, bir miktar yağ ve bir kaşık salçanın içine ince ince kıyılmış bir baş soğan konulur ve soğan pembeleşinceye kadar karıştırılır. Hazırlanan karışım, tencerenin içine dökülür ve birlikte bir miktar daha kaynatılır.

Pıt Pıtı çorbası, kemik suyu ile yapılırsa daha lezzetli olmaktadır. Ayrıca, kuyruk yağından elde edilen kıkırdak da çorbaya ayrı bir lezzet vermektedir. Artık çorba hazırdır ve sofraya servis edilir. Çorbanın içine limon sıkılarak içilmesi özellikle tavsiye edilir.

Yarasın…