Çamaşırhane ve Hamam bölümü, Dergâhın Nadar avlusunda (1. Avlu), Üçler Kapısı’ndan geçmeden sol tarafta duvar yapısı hizasında yer almaktadır. Bu bölümün kapısı, Nadar Avlusu’na açılmaktadır.
Hamam, suyun ısıtılmasıyla insanların yıkanması için yapılmış yerlerin genel adıdır. Dilimize Arapçadan geçmiş olan hamam kelimesinin kökeni; “ısıtmak” “sıcak olmak” anlamındaki ‘hamm’ (hamam) dan gelmektedir. Hamam kelimesinin sözlük anlamı “ısıtan yer” demek olup, yıkanma yeri manasında kullanılır. Hamamın Farsça karşılığı ise “germâbe”dir.
İçerisinde dikdörtgen oda, çamaşırhane bölümünü oluşturmaktadır. Burada yer alan yüksek sekili tekne bölümü ise çamaşırların yıkandığı yerdir. Ayrıca diğer evlerde olduğu gibi burada da bir ocak vardır. Ocak üzerine konulan kazanda su kaynatılarak hem çamaşırların yıkanmasında hem de dervişlerin banyo yapmasında kullanılmıştır. Ocağın sağ tarafında yer alan kare planlı küçük oda ise hamam bölümünü oluşturmaktadır.
Dergâhın dervişleri, sıra ile haftanın bir günü burada çamaşır yıkayıp, hamamda yıkanırlardı. Ayrıca, hamama su elle taşınırdı. Çamaşır Evi’nde kullanılan su önceleri Üçler Çeşmesi’nden taşınırken, XX. yüzyılın ilk çeyreğinde borular döşenerek bu bölüme suyun getirilmesi sağlanmıştır. Bunun yanı sıra o dönemler için modern sayılabilecek bir banyo kazanının yaptırıldığı da bilinmektedir.
“Hamam & Çamaşırhane bölümü, ziyarete açık değildir!”