Allah-Muhammed-Ali’yi simgeleyen Üçler Kapısı’ndan Dergah Avlusu’na (2. Avlu) girildiğinde hemen karşımıza “Meydan Havuzu” çıkar. Burada kulağımıza gelen su seslerinin çıkardığı yöne doğru ilerlediğimizde örneğini bir başka yerde nadir görebileceğimiz bir çeşme ile karşılaşırız. Bu çeşmenin adı Aslanlı Çeşme’dir.
Aslanlı Çeşme, sağ tarafta sanki kendini gizler gibi hafif içerde yer alır. İç içe altı sıra kemerli yapılmış çeşmede hakim renk olarak kahverengi taşlar kullanılmıştır. Çeşmenin üst kenar köşelerinde bitkisel motifler ve kemerler üzerinde Bektaşiliğin simgesi teslim taşları yer alır. Kemerlerin bittiği en üst taş sırasında ortada bir çarkıfelek kabartması görülür. Çeşme üç kurnalıdır, ortadaki kurna Aslan heykelinin ağzında yer almaktadır. Aslan heykeli İskenderiye (Mısır) mermerinden yapılmış olup, Mısırlı Kara Fatma adında muhibbe bir hanım tarafından Hacı Bektaş Veli Dergâhına gönderilmiştir.
Dergâhta, ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği yerlerin başında Aslanlı Çeşme gelmektedir.
Kitabesinden 1855 yılında Dergâha gönderildiği anlaşılan aslan heykeline özellikle Aleviler ve Bektaşilerce o kadar büyük saygı ve kutsallık gösterilmektedir ki bu durum Hz. Ali’nin “Allah’ın Aslanı Ali” olarak bilinmesinden kaynaklı Hz. Ali aşkını göstermek, onu anmak için yapılan bir ritüeldir.
Dergaha gelen canlar, zemzem suyu niyetine aslanın ağzından akan sudan içmekte, yakınlarına buradan akan sudan götürmektedirler. Çeşmenin önünde, mermerden yapılmış küçük bir teknesi vardır. Mermer, Mucur (Kırşehir) yakınlarındaki Kırlangıç dağlarındaki mermer ocağından getirilmiştir. Aslanlı Çeşme’nin Kerbela’da susuz bırakılıp şehit edilenler anısına yaptırıldığı “İç şehid-i Kerbela’nın aşkına” sözünün de geçtiği kitabesinden anlaşılmaktadır. Çeşmenin kitabesinde;
“Nuş eden bulur hayat-ı Cavidan
Çeşme-i hayvan ki derler işte bu
İç şehid-i Kerbela’nın aşkına
Ver salat ile selam eyle vuzu
Cevheri tarihi söyle Hilmiya:
Aslanın ağzından aktı buzlu su.
Sene 1270″ yazmaktadır.
Çeşmenin sağ tarafında yer alan kemerin dış cephesinde küçük bir kitabe daha yer almaktadır. Kitabeye göre Aslanlı Çeşme’nin varlığı daha eskilere kadar gitmektedir. Çünkü, kitabeden anlaşıldığı üzere aslan heykelinin getirilmesinden önce burada bir çeşme yapısının var olduğu bilinmektedir. Kitabesinden çeşmenin Malkoç Bali Bey tarafından ya da onun anısına 1554 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Çeşmenin suyu Hacıbektaş’ın Kütükçü köyü sınırları içinde yer alan Keşlik mevkiindeki kaynaktan gelmektedir.
“Çeşmenin genelde sakin durduğuna bakmayın! Yaz mevsimi geldiğinde özellikle de Hacı Bektaş Veli’yi Anma, Kültür ve Sanat Etkinlikleri’nin yapıldığı 16-17-18 Ağustos günlerinde su içmek ve ellerindeki kapları doldurmak için çeşmenin başına biriken Canların oluşturduğu kalabalık, farkında olmadan sizlere aslanı göstermezler de..”
“Aslanlı Çeşme ve Üçler Çeşmesi’ne gelen suyollarından en eskisi Hacıbektaş Savat mahallesinde Otman Baba Mevkisi’nde yer almaktadır. Pişmiş topraktan yapılmış künkler yardımıyla yaklaşık 3km mesafeden getirilen su, dergah bahçesindeki su deposunda biriktikten sonra söz konusu çeşmelere aktarılmaktadır.”
Meydan Havuzu
Hacı Bektaş Veli Dergahı’nda kadınlar tarafından yaptırılmış imar faaliyetlerinden birisi olan Meydan havuzunu, Beyrut Valisi Halil Paşa’nın eşi Nazile Hanım yaptırmıştır. Kadınlar tarafından yaptırılmış diğer bir imar faaliyeti ise daha önce bahsettiğimiz Aslanlı Çeşme’deki aslan heykelinin Fatma Hanım tarafından yaptırılması olmasıdır.
Meydan havuzu, Üçler Kapısı’ndan girildiğinde hemen önümüze çıkar. Kare planlı bir mimariye sahip olan havuzun ortasında devşirme bir sütun parçası fıskiye işlevini görmektedir.Havuzun bir kenarı üçgen alınlıklı olup ortasında hüseyn-i taç vardır. Alınlığın Hacı Bektaş Veli Türbesi’ne bakan yönünde mermer bir kitabe yer almaktadır ve kitabenin tepesinde de yine bir hüseyn-i taç vardır. Hüseyn-i tacın altında bir tuğra ve onun altında “Maşallah” yazısı ile daha altta “Sene 1326” (M.1906) yazısı vardır.
Kitabe;
“Bahr-i umman-ı vilayet Hacı Bektaş Veli
Hankaah-ı feyz-i Baridir heman cennet-mesil
Vali-i Beyrut Devletlu Halil Paşa gibi
Bir vezirin hem-ser-i ismetveri Zehra adil
Nazile Hanım bu havzı etti inşa tekkede
Yaptı güya Cennet-ül Me’vada ayn-i selsebil.
Hacı Feyzullah Baba gayret-i himmet ile
Oldu icrasında bu havz-ı safa bahş’ın delil.
Saki-i Kevser, Şehid-i Kerbela’nın aşkına
Herbiri olsun İlahi nail-i ecr-i cezil.
Kilk-i remzinden Güher tarih caridir heman
Ab-ı Kevser oldu bu havz-ı dilara’da sebil.
Mehmed Es’ad Mucuri”