Kiler, Farsça kökenli bir kelimedir ve ‘kilar’dan gelmektedir. Kiler evinde görevli kimseye de ‘kilerci’ denilmektedir. Dergâhtaki Kiler Evi, Dergah avlusunda (2.avlu) Mihman Evi ile Meydan Evi’nin bulunduğu revakların olduğu bölümde Dedebaba Köşkü’nün altında yer almaktadır.
Kiler Evi, dergahın yönetim, levazım (araç-gereçleri sağlayan) muhasebe (ayrıca kıymetli eşyalar, para vb.) ve ambar (tahıl vb. gıdaların depolanması) işlerinden sorumlu olduğu gibi aynı zamanda “Türbe-i Şerif’in anahtarının muhafaza edildiği ve türbenin açılıp kapanmasından sorumlu ev idi”.
Meydan Evi’ndeki 12 post içerisinde “Kilerci postu” da yer almaktadır. Postun makam sahibi ‘Kolu Açık Hacim Sultan’dır. Kilerci postu, Meydan Odası’nda Fatma Ana Ocağı’nın sağında yer alan beşinci posttur ve Peygamber tahtının ( Bektaşi tahtı) hemen bitişiğinde yer almaktadır.
Kiler Evi, 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kapatılmasıyla birlikte daha bir önem kazanmıştır. 1826 yılına kadar Dergahın en yetkili babası olan Dedebaba (Sadece Meydan Evi’nin babası Dedebaba olabilir kuralı vardı.) Meydan Evi’nin babası iken ocağın kapatılmasıyla birlikte Meydan Evi’de kapatıldığı için Dedebabalık makamı Kiler Evi Babası’na verilmiştir.
1826 yılından 1925 yılına kadar (1925 yılında Tekkelerin kapatılması kanununun çıkarılmasıyla Hacı Bektaş Veli Dergâhı tamamen kapatılmıştır.) Hacı Bektaş Veli Dergâhı, neredeyse bir asır (99 yıl) dergah olarak yaşamasına rağmen Bektaşi erkanlarının yapılmasına bir daha izin verilmemiştir.
Dergâhın son Kiler Evi Babası aynı zamanda Dedebabası Salih Niyazi Baba’dır. Salih Niyazi Dedebaba, Atatürk’ün 22 Aralık 1919 tarihinde Hacı Bektaş Veli Dergahı’nı ziyaretlerinde kendisini karşılayan ve Pir Evi’nde Kırklar Meydanı’nda kabul eden Babadır.
Kiler Evi’ne girildiğinde özellikle Hüseyn-i taç, Teslim taşı ve Zülfikar kılıcının olduğu Alevi-Bektaşi hat sanatı eserleri holün duvarlarını süslemektedir. Holün karşısında giriş kapısı ile aynı istikamette büyük bir oda yer alır. Bu oda, Kiler Evi Baba Odasıdır. Odanın batı yönünde diğer evlerde olduğu gibi yine bir ocak ve ocağın her iki yanında da birer şamdan yer alır. Burası içine erzak konulmuş çuvallarla kiler odası olarak yakın zamanda yeniden düzenlenmiştir. Duvarlarda gömme dolaplar içinde kantar, Şehadet fıçısı, fincan kupa, kevgir, bakraç ve saklama kutuları ile bir vitrin içinde nisan tası, kuşlu tas ve şifa tası sergilenmektedir.
Holün sağındaki kapıdan da ikinci bir bölüme geçilmektedir. Burada da yine bir ocak bulunmaktadır ve vitrinler içinde örtü ile el yazma ve matbu kitaplar ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştur. Bu bölümde ve bölümün sağında yer alan odada özellikle Hacı Bektaş Veli Dergahı’nın ve Hacıbektaş İlçesi’nin, kutsal mekanlarını, tarihini ve kültürünü yansıtan eski fotoğraflar sergilenmekte olup, sağdaki odada bir ocak ve ayrıca Hazret Avlusu’na (3.avlu) açılan bir kapı bulunmaktadır. Bölümün solunda yer alan kapıdan girildiğinde de iki kemerli mimariye sahip bir mekan ile karşılaşılır. Burası dergah zamanında ambar(tahıl deposu) olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise burası sancak, ipek seccade vb. eserler ile hat eserlerin sergilendiği bir bölüm olarak yeniden düzenlenmiştir.
Kiler Evi’nin hemen üst tarafında da Dedebaba Köşkü yer almaktadır. Dedebaba Köşkü günümüzde Müze idare binası olarak kullanılmaktadır.