Akpınar Çeşmesi
[kaya_qrcode_dynamic]

Akpınar Çeşmesi, Aleviler-Bektaşilerce kutsal kabul edilen en önemli çeşmelerden biridir. Çeşme, 1991 yılında tescil edilmiş bir kültür varlığı olup, mülkiyeti Hacıbektaş Belediye Başkanlığı’na aittir. Çeşmenin yukarısında Kadıncık Ana Evi, güneyinde Hacı Bektaş Veli Dergâhı, önünde Suluca Karahöyük ve höyüğün eteğinde de Çamaşır Kaya yer almaktadır. Akpınar Çeşmesi’nin sol tarafında yer alan tek kurnalı çeşme ise “Öksürük Çeşmesi” olarak bilinmektedir.

Osmanlı Dönemi mimari üslup özelliği taşıyan Akpınar Çeşmesi, anıtsal bir görünüme sahip düzgün kesme taştan yuvarlak kemerli ve üçgen alınlıklı olarak inşa edilmiştir. Yalak bölümü, Roma Dönemi’ne ait girlandlı bir lahit teknesinden oluşmaktadır. Ortada suyun aktığı kurna bölümü metalden yapılmış olup önceleri sol tarafta bir kurnanın daha olduğu bilinmektedir. Bu bölümde taş üzerine kabartma olarak yapılmış, aşınmış vaziyette karşılıklı duran iki kuş figürü (Güvercin?) görülmektedir. Çeşmenin üzerinde yer alan Osmanlıca kitabede çeşmenin, Derviş İbrahim tarafından H.1138/M.1725 yılında tamirat ettirildiği yazmaktadır. Çeşme son olarak Anıtlar Derneği tarafından 1961 yılında tamir ettirilmiştir. Çeşme üzerinde yer alan mermer kitabede;

“Kabul olsun diye her kim

Şükür hamdolsun ol Hakk’a”

“Ruhu şad ola her kim

İdendir sahib-ül hayrat”

“Nazar etse bu tarihim

İrişti menzile rahım”

“Hayrile yad eylese ruhum

Adı Derviş İbrahim”

Sene 1138” yazmaktadır.

Çeşme kitabesi

Akpınar Çeşmesi hakkında Hacı Bektaş Veli Velayetnamesinde bilgiler bulunmaktadır. Bir rivayette; “Hacı Bektaş Veli, bir gün Sarı İsmail ile buraya gelmiş. İsmail, Hz. Hünkâr’ın saçlarını kesiyormuş, o sırada yanlarına İdris Hoca’nın kardeşi Sarı gelmiş. Sarı, su tasına ayağını dokunmuş ve devirmiş. Bunun üzerine Sarı İsmail, gidip evden su almak isteyince Hünkâr, onu durdurmuş ve eliyle orayı biraz eşeleyip “ Ak pınarım!” diye üç defa seslenince oradan bu su çıkmış.” yazmaktadır.